Geçirdiği tarihi dönemlerin maddi izlerini büyük ölçüde bugüne taşıyabilen ve Erken Osmanlı dönemi mimarisinin ilk örneklerine ev sahipliği yapan Göynük, el sanatları yönünden de zengindir. Yörede kadınlar tarafından kendi ihtiyaçları olan peşkir, örtme, bükülü bez (göyneklik pamuklu kumaş) ve alaca denilen (şalvarlık) kumaşlar dokunmaktadır.
Anadolu’nun her yerinde olduğu gibi Göynük’te yaşayan kadınlar da duygu düşünce, istek ve hayallerini kumaş üzerine çeşitli motif ve işleme teknikleri ile aktarmışlardır. Bu nedenledir ki Göynük dokumalarında kullanılan motif ve renklerin zenginliği hemen göze çarpmaktadır.
Göynük yöresine has nitelikler taşıyan ve tokalı örtü olarak adlandırılan “örtmeler” yöre kadınları tarafından günümüzde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Kenar işlemeleri ve tokaları tamamen el işidir. Mahallinde başörtüsü, yurt genelinde ise aksesuar ve giyim eşyası olarak kullanılır.
Örtmelerde 30 yıl öncesine kadar renkli ipek ve pamuk iplikler kullanılırken bugün desenlerde ve fitillerde orlon kullanılmaktadır.
Göynük Belediyesi bünyesinde hizmet veren “Yöresel El Sanatları Eğitim Merkezi” unutulmaya yüz tutan el sanatlarının gelecek nesillere aktarılmasını ve kültürel değerlerin devam ettirilmesini sağlıyor. Merkezde Kadınlar Göynük’e has olan ve Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenen Coğrafi İşaretli Tokalı Örtmeleri dokuyorlar.
Dokuma dışında ağaç oymacılığı da önemlidir. Göynük köylerimizde kayın, şimşir, ceviz, ardıç gibi ağaçlardan çeşitli süs eşyaları, mutfak gereçleri ve bastonlar üretilmektedir. Bu el sanatı babadan oğula geçen bir sanat dalı olarak canlılığını sürdürmektedir.